Bir önceki yazımda şehir tanıtmak ve öneride bulunmak yerine Avrupa'da görülmesi gerektiğini düşündüğüm müzeler ile ilgili bilgiler ve deneyimler paylaşmıştım. Bu hafta da neredeyse her yazımda bahsettiğim , bulundukları şehirlerde en çok dikkat çeken mimari , sanatsal , dini ve tarihi yapılar olan katedraller ve kiliselerden bahsedeceğim.
AVRUPA'DA GÖRÜLMESİ GEREKEN BAZI KATEDRAL/KİLİSELER :
Duomo di Milano ( Milano Katedrali ), Milano:
Orta Çağ Dönemi'nin son büyük aşaması Gotik Dönem ile birlikte bir çok eserde iz bırakan Gotik mimarinin en önemli eseri sayılabilecek bir ihtişam ve estetiğe sahip olan Duomo di Milano 600 yıllık bir inşa geçmişine sahip. 40 bin kişi kapasite ile devasa bir alana sahip Duomo , merkezi bir konumda olması ve bulunduğu meydan itibarı ile de ziyaretçilerin şehirdeki ilk noktaları oluyor. Mimari olarak büyüleyici olan Duomo'nun sivri ucunda bulunan Meryem heykeli ise ilgi çekici bir diğer nokta. St Peter Bazilikası'nın ardından İtalya'da bulunan en büyük 2. dini mekandır. Duomo'nun tepesine çıkmak için farklı yollar ve biletler bulunduğu için , 5-15 Euro arası bilet fiyatı demek yanlış olmaz.
Aziz Petrus Bazilikası(Basilica di San Pietro in Vaticano) , Vatikan:
Vatikan'da bulunan,Hristiyanlık adına en büyük kilise olan Aziz Petrus Bazilikası , 60 bin kişilik kapasite ile 1. sırada yer alır. İsa'nın 12 havarisinden biri olan Peter'in mezarı üstüne inşa edilmiş olan bu bazilikanın mimarları arasında , Michelangelo, Raphael,Benini gibi isimler yer alıyor. Bazilikanın kubbesi Roma'nın en önemli simgelerinden biridir.
Floransa Katedrali ( Basilica di Santa Maria Del Fiore), Floransa :
Roma klasik tarzın en ünlü eseri olan Floransa Katedrali, ölmeden önce görmeniz gereken tek kubbe olabilecek kadar muhteşemdir.150 yılda tamamlanmış olan bu eserde en çok dikkatimi çeken nokta yapımından 16 yıl sonra açılmış olan ünlü kubbesinin içindeki Cennet-Cehennem tasvirleri. Rönesans'ın en çok etkilediği şehirlerden olan Floransa'ya da yakışır bir güzelliğe sahip Floransa Katedrali , şehir manzarasını görmek için de harika bir tercih.Mimar Brunelleschi'nin bir harikası olan Floransa Katedrali'nin kubbesi için de söylenebilecek en güzel söz , Michalengelo'ya öldüğünde gömülmek istediği yer sorulduğunda verdiği ''Brunelleschi'nin yapıtını sonsuza kadar izleyebileceğim yere.'' cevabını vermesi olabilir.
San Marco Bazilikası (Basilica di San Marco a Venezia) , Venedik :
Bizans mimarisinin en önde gelen örneklerinden biri olan San Marco Bazilikası, 11. yüzyılda inşa edilmiş ve meşhur mozaik işlemelere sahiptir.Venedik o dönemde bir ticaret şehri olduğundan, getirilen en güzel eserler San Marco'nun süslemesinde kullanılmıştır. Hatta tepesinde bulunan meşhur bronz at atların orjinalleri ise dönemin başkenti olan İstanbul'dan Haçlı sırasında getirilmiştir.
Notre Dame Katedrali (Cathedrale Notre-Dame de Paris),
Paris :
Paris'te bulunan bir diğer Gotik yapı, Paris'in simgelerinden biri olmuş bir katedral olan Notre Dame Katedrali.Paris başpiskoposluğuna ev sahipliği yapmayı sürdüren Notre Dame , günümüzde halen Roma Katolik Katedrali görevini de devam ettiriyor.Paris'in bakiresi olarak bilinen Meryem Ana'nın bir heykelinin bulunması da katedralin Meryem Ana'ya ithafen isimlendirildiğini gösterir. Hemen önünde bulunan Seine Nehri'nin yanında da yağlı boya ile Notre Dame'ı resmeden sanatçılar, ortama güzel bir hava katarlar. Geçtiğimiz dönemde hasar görmüş ve ağır hasar almış, umarız aynı şekilde inşa edilebilir.
La Sagrada Familia , Barcelona :
Söz konusu Barselona olunca hepimizin aklına gelen ilk yapı olan La Sagrada Familia , şehirde çok sayıda mimari yapıda imzası bulunan Gaudi tarafından tasarlanmış bir kilisedir ve çalışma UNESCO Dünya Mirası alanının bir parçasıdır.2026 yılında sonlanması planlanan La Sagrada Familia'nın yapım aşamasının piramitlerden fazla olması da güzelliğini ve ihtişamını kanıtlar nitelikte. Eğer içeriye girme imkanı bulursanız -ki bu 20-30 Euro bir fiyata mal olacaktır- Gaudi'nin diğer eserleri gibi burada da kavisli çizgiler sizleri karşılayacak.Doğa'nın sembolü olarak tüm sutunlar ağaçları andırmaktadır, çünkü Gaudi'ye göre doğada düz çizgi bulunmadığından , yaşam ve ölümü de düz çizgiler yansıtamaz.
Aziz Stefan Katedrali (Stephansdom ), Viyana :
Katedral, Viyana'nın kalbi olarak adlandırılan Stephanplatz'de yer alıyor. Yıllık ortalama 2 Milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırlayan Aziz Stefan , Avusturya'nın en önemli katedralidir. 137 metre yüksekliğe sahip olan bu katedralde,Osmanlı kuşatmalarından kalan izler günümüzde hala mevcut.Halk arasında da konuşulan çok sayıda hikayeye konu olan katedral ile ilgili en ilgimi çeken ise, 1000 yıl önce , bu yapıyı inşa eden mimarın şeytan ile bir anlaşmada olduğunu anlatıyor. Ayrıca bir diğer dikkat çeken nokta ise , kilisenin yanında günümüzde kullanılmaya devam eden bir ekmek ölçme makinesinin yer alıyor olması.
Yukarıda bahsettiğim şehirlerin bir çoğunu ayrıntılı olarak bu linklerden okuyabilirsiniz:
Milano: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/10/milano.html
Vatikan: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/11/roma-vatikan.html
Floransa: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/09/floransa.html
Venedik: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/12/buyuk-kanal-kayklar-nehir-uzerinde.html
Paris : https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/10/paris.html
Barselona: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/09/barcelona.html
Viyana: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/11/viyana.html
Ulm: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/10/ulm.html
Aziz Stephen Bazilikası (Szen Istvan-Bazilika ), Budapeşte :
Aziz Stephen Bazilikası, Budapeşte'nin en büyük kilisesi olarak, şehirde yer alan en ihtişamlı yapılardan birisidir. Neo-Rönesans tarzda bir iç mimariye sahip olan bu bazilikada, Budapeşte'yi tam 364 basamak yukardan görmek mümkün. Kubbesinin yapımının zor olması ve iki sefer yıklması nedeniyle kubbe tekrar inşa edilmiş.Şehirdeki diğer yapılar gibi 96 metre yüksekliğe sahip olan Aziz Stephen Bazilikası'nın yüksekliğinde yatan anlam ise , her mevkiinin eşitliğini simgelemesi.
Köln Katedrali (Kölner Dom), Köln :
1200'lerde başlayan ve 600 yıllık bir yapım aşaması geçiren Kölner Dom , neredeyse bütün mimari tarzları barındıran bir efsanedir. Gotik tarzın daha çok hakim olduğu Kölner Dom , Köln'de her yerden görülür ve merkez konumundadır. 632 senelik yapım aşaması ona ''bitmeyen inşaat'' sıfatını kazandırmış olsa da , büyüleyici mimarisi ile herkesin beğenisi kazanmış bir katedraldir.
Ulm Katedrali (Ulmer Münster), Ulm:
Ulm'e yolunuz düşerse
görmeniz gereken en önemli yapı olan Ulm Katedral'i ,1890-1908 yılları arasında
en yüksek yapı olarak kayıtlara geçmiş bir şaheserdir. Günümüzde hala daha en
yüksek kilise ünvanına sahip olan yapı , Avrupa mimarisine damgasını vurmuş Gotik
tarzın en ihtişamlı eserleri arasında önde geliyor. Uygun havada tepesinde
çıktığımızda -ki bu da 768 basamak demek- İsviçre'de yer alan Santis Dağı'nı ve
Almanya'nın en büyük dağı olan Zugspitze'yi görmek gayet mümkündür.162 Metrelik
uzunluğu, harika iç ve dış mimarisi ile bizleri büyüleyen bu harika yapı ,
Almanya'da en keyif aldığım yerler arasında 2. sırada geliyor . Tam bu
katedralin önündeki meydanda ise özel gün şenlikleri , kutlamalar,konserler,
pazarlar hiç eksilmiyor .
Yukarıda bahsettiğim şehirlerin bir çoğunu ayrıntılı olarak bu linklerden okuyabilirsiniz:
Milano: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/10/milano.html
Vatikan: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/11/roma-vatikan.html
Floransa: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/09/floransa.html
Venedik: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/12/buyuk-kanal-kayklar-nehir-uzerinde.html
Paris : https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/10/paris.html
Barselona: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/09/barcelona.html
Viyana: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/11/viyana.html
Ulm: https://timtheglobetrotter.blogspot.com/2019/10/ulm.html
Yorumlar
Yorum Gönder